Yüz estetiğinde sıkça karşılaşılan SMAS terimi, “Superficial Musculoaponeurotic System” ifadesinin kısaltmasıdır. SMAS, yüzdeki cilt tabakasıyla altında bulunan kas yapıları arasında yer alan, bağ dokuları ve kasları içeren bir katmandır. Genel olarak bu katman cilt ile kas dokusu arasında bir bağ kurar ve mimiklerin oluşmasını sağlamaktadır.

SMAS ayrıca cilde elastikiyet sağlayarak yüzün genç ve sıkı görünmesini sağlayan temel bir unsurdur. Yaşlanma, kilo alıp verme, güneşin zararlı UV ışınları ve daha birçok faktörü bağlı olarak ciltteki elastikiyeti sağlayan bu bağ dokusunda zayıflamalar oluşabilmekte bu durumda yüzde sarkmalara ve kırışıklıklara sebep olmaktadır.

SMAS’ın Yapısı ve Görevi

Yüzde cilt altındaki tabakada yer alan SMAS yüz mimiklerini oluşturan kasları çevreler ve cilt ile birlikte çalışarak mimik ve ifadelerin oluşturulmasında görev alır. Tüm yüz ifadelerinde SMAS doğrudan aktif olarak işlev sağlar, örneğin gülmek, kaş çatma, şaşırma, göz kapayıp açma gibi tüm duyguların ifadelerinde ve reflexlerde etkindir.

Çocukluk yaşlarında ve gençlik çağlarında cilt elastikiyeti sağlam olduğundan bu dönemlerde mimikler oldukça canlıdır. Ancak orta yaşlar ve daha ileri yaşlarda ise SMAS tabakasının da gevşemesine bağlı ciltte elastikiyet kayıpları ile hem mimikler ve yüz ifadeleri daha zayıf kalıyor hem de sarkmalar ve kırışıklıklar gözlenebiliyor.

Yüz ile birlikte çene altı ve boyun bölgesini de ilgilendiren SMAS bağ dokusu ve bu dokudaki zayıflamalar ayrıca çene altı gıdı sarkmalarının da sebeplerindendir.

SMAS Yüz Germe (Facelift) Ameliyatı Nedir?

Derin veya tam yüz germe ameliyatları gibi facelift işlemlerinden farklı olarak SMAS yüz germe ameliyatında bu bağ dokuların olduğu konumun değiştirilmesi gibi bir hedef takip edilmektedir. Klasik facelift ameliyatlarında hedeflenen işlem cildin sıkılaştırılması ile yüzde gergin bir görünüm oluşturulmasıdır.

SMAS facelift ameliyatı ileri teknik bir plastik cerrahi uygulamasıdır, cildin sıkılaştırılması ile birlikte SMAS bağ dokusunun olduğu alanda sıkılaştırılarak sıkılaşmış ve doğal bir yüz ifadesi kazandırılması sağlanır.

Genel olarak bu teknik klasik facelift işlemlerinde nadiren görülen yapay yüz görünümü üzerine geliştirilmiştir. Bağ dokularının gerginleştirilmediği durumlarda cildin gerginleştirilmesi yapay görünümlere sebep olabildiğinden “Superficial Musculoaponeurotic System” ismiyle geliştirilen bu teknik farklı bir yaklaşım getirmiştir.

Ameliyat Nasıl Yapılır?

Genel olarak SMAS ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir, ancak duruma göre lokal anestezi altında da işlem sağlanabilmektedir.

Anestezi sonrasındaki aşamalar şu şekildedir:

• Saç çizgisi ve kulak önünden arkasına kadar kesi uygulanır. (Klasik facelift tekniklerindekilerin aynısıdır.)
• Kesiden sonra SMAS tabakasına erişmek için cilt kaldırılır ve bu tabakanın serbestleşmesi sağlanır.
• Kaldırılan SMAS tabakası kas tabakasından ayrılarak daha yukarı doğru kaldırılır ve kesi bölgesine doğru gerilir.
• Ciltteki fazlalık yağ tabakası alınır ve fazlalık deri tabakası da kesilmektedir.
• Fazlalık cilt tabakasının alınmasından sonra gergin bir şekilde dikilme işlemi sağlanır.

Ameliyat ortalama 3 ila 5 saat arasında sürebilmektedir, operasyon klasik facelift işleminden sadece SMAS tabakasının konumlandırılması süreci olarak farklılaşmaktadır. Ameliyat uygulanacak kişinin yüzündeki sarkmalarının durumu operasyonun sürecini etkileyebilir ve farklı yaklaşımları gerektirebilmektedir.

SMAS Ameliyatının Avantajları Neler?

• Klasik facelifte göre yüz germe sonrası mimiklerde ve genel yüz ifadelerinde daha doğal görünüm.
• Doğrudan SMAS tabakası üzerinde germe sağlandığından kalıcılık süresi çok daha uzun olmaktadır.
• Orta yüzde (yanaklar, çene, ağız ve burun çevresi), çene ve boyunda tam bir sıkılaşma sağlamaktadır. 

Kimler SMAS Facelift için Uygundur?

Klasik ve mini yüz germe için uygun adaylar SMAS facelift ameliyatı için de uygun kişilerdir. Yani 35-40 yaş üstü yüzündeki sarkma ve kırışıklıkları aşırı düzeyde olan adaylar bu operasyon için uygundur. Cerrah operasyonun gereksinimine göre daha minimal cerrahi müdahaleleri tercih edebilecektir.